Ahmet Altacı


Kurbanda da asıl maksat Kurbiyettir.

Kurbanda da asıl maksat Kurbiyettir.


Değerli dostlar Kurban Bayramının yaklaştığı şu günlerde kurban üzerinde yazmak ihtiyacı duydum. Kurban nedir? Kurban, belirli şartları taşıyan hayvanları usulüne uygun olarak ibadet maksadıyla kesmektir. Bütün ibadetlerde olduğu gibi kurbanda da asıl maksat kurbiyettir. Yani, Allah’a yakınlaşma çabasıdır. Takvaya ulaşma arzusudur. “Kurbanların ne etleri ne de kanları Allah’a ulaşır. O’na ulaşacak olan yalnızca takvanızdır.” Hac, 22/37

Kurban, Kur’an-ı Kerim, Sünnet ve icmâ ile sabit bir ibadettir. Kurbanın meşru bir ibadet olduğuna dair Kur’an-ı Kerim’de deliller mevcuttur. Hz. İbrahim’in oğlu Hz. İsmail’in yerine bir kurbanın, Allah tarafından kendilerine fidye (kurban) olarak verildiği açıkça bildirilmektedir (Sâffât, 37/107).
Kurbanın meşruiyetine işaret eden başka âyetler de vardır: “Kendilerine rızık olarak verdiği kurbanlık hayvanlar üzerine belirli günlerde Allah’ın adını ansınlar. Artık onlardan siz de yiyin, yoksula fakire de yedirin.” (Hac, 22/28), “Her ümmet için, Allah’ın kendilerine rızık olarak verdiği hayvanlar üzerine ismini ansınlar diye kurban kesmeyi meşru kıldık.” (Hac, 22/34), “Kurbanlık büyükbaş hayvanları da sizin için Allah’ın dininin nişanelerinden kıldık. Sizin için onlarda hayır vardır. Onlar saf saf sıralanmış dururken kurban edeceğinizde üzerlerine Allah’ın adını anın. Yanları üzerlerine düşüp canları çıkınca onlardan yiyin, istemeyen fakire de istemek zorunda kalan fakire de yedirin. Şükredesiniz diye onları böylece sizin hizmetinize verdik. Onların etleri ve kanları asla Allah’a ulaşmaz. Allah’a ulaşacak olan ancak, sizin O’nun için yaptığınız, gösterişten uzak amel ve ibadettir.” (Hac, 22/36-37)
Bu ayetlerde zikredilen hayvan kesiminin, et ihtiyacı temini için olmadığı, bunların ibadet amaçlı birer uygulama oldukları gayet açıktır. Et ve kanların Allah’a ulaşamayacağının, asıl olanın ihlâs ve takva olduğunun bizzat ayetin metninde yer alması bunu açıkça ortaya koymaktadır.
Hz. Peygamber (s.a.v) de, kurbanı bir ibadet olarak kabul etmiş ve bizzat kendisi de kurban kesmiştir. Hz. Peygamberin (s.a.v), meşru kılınmasından itibaren vefat edinceye kadar her yıl kurban kestiği bilinmektedir (Tirmizî, Edâhî, 11)
Sahih hadis kaynaklarında yer alan rivayetlerde, Hz. Peygamber (s.a.v), kurban bayramında Allah katında en sevimli ibadetin kurban kesmek olduğunu, kurbanın kesilir kesilmez Allah katında makbul olacağını ve kurban edilen hayvanın boynuzu, tırnağı da dâhil olmak üzere her şeyinin kişinin hayır hanesine yazılacağını ifade edip; bu ibadetin Allah rızası için yapılmasını tavsiye etmiştir (Tirmizî, Edâhî, 1)
Ayrıca hicretin ikinci yılından itibaren bugüne kadar Müslümanların kurban kesmeleri, bu konuda görüş birliği olduğunu da göstermektedir (İbn Kudâme, el-Muğnî, XIII, 360).

Değerli dostlar Kurban, maddi ve manevi anlamda yüce bir sorumluluktur. Eşimizle, dostumuzla, komşumuzla, akrabalarımızla, kardeşlerimizle aynı nimet etrafında buluşmaktır. Kurban, Allah yolunda iyilik ve infakta bulunma, O’nun nimetlerini paylaşma bilincini diri tutmaktır. En yakınlarımızdan başlamak üzere, muhtaçların, mağdurların, garip ve kimsesizlerin yüzünü güldürmektir. Renk, dil ve coğrafya ayrımı gözetmeksizin, ihtiyaç sahiplerinin hanesine muhabbet ve sevinç taşımaktır. Adını bile duymadığımız nice ülkelere, hiç görmediğimiz insanlara iyilik eli uzatmaktır.  Kardeş olmanın, bir olmanın, ümmet olmanın şuuruna ermektir. 

Değerli dostlar Kurbanlarını kendileri kesemeyeceği veya kesme imkânı olmayan kardeşlerimiz için Diyanet İşleri Başkanlığımız, geçmiş yıllarda olduğu gibi bu yıl da Türkiye Diyanet Vakfı ile iş birliği içerisinde vekâlet yoluyla kurban kesim faaliyeti yürütmektedir. Geçen yılki vekâletle kurban çalışmamıza büyük teveccüh gösterdiniz. Emanet ettiğiniz dört yüz elli bin hisse kurbanı, 20 milyon yakın ihtiyaç sahibi mazlum, mağdur, mülteci kardeşimize ulaştırdık elhamdülillah.

Bu yıl yine, “Kurbanını Paylaş, Kardeşinle Yakınlaş” temasıyla başlattığımız faaliyet çerçevesinde emanet ettiğiniz kurbanların bir bölümü ülkemizde, bir bölümü de yurtdışında görevlilerimiz nezaretinde kestirilecektir. Emanetlerinizi, büyük bir titizlikle gerçek ihtiyaç sahiplerine ulaştıracağız. Böylelikle müminlerin gönülleri arasında sevgi köprüleri kurulmasına, ümmet bilincinin güçlenmesine vesile olacağız. İslam’ın infak ahlakının, yardımlaşma ve dayanışma ruhunun bütün bir insanlık nezdinde canlı tutulmasına ve daha da yaygınlaşmasına hizmet etmiş olacağız.

Unutmayalım ki, bir hisse kurban, binlerce dua olarak bizlere geri dönecektir.

Bizler Türkiye Diyanet Vakfı olarak vekalet ile vereceğiniz kurbanlarınıza bu yılda talibiz. Siz değerli kardeşlerimizi müftülüğümüzde bekliyoruz.

Rabbim kestiğimiz ve keseceğimiz kurbanlarımızı kabul etsin.

 Kurbanımız kurbiyetimiz olsun.